“Çukur” dizisinin Karaca’sı Ece Yaşar, aldığı eğitimlerle yalnızca ekranlarda değil, aynı zamanda tiyatro sahnesinde de aktif olarak kariyerinde ilerliyor.İSTANBUL (İGFA) - “En büyük motivasyon kaynağım sevdiğim işi yapmak!” açıklamasında bulunan “Çukur” dizisinin Karaca’sı Ece Yaşar, insanların sesiyle, vücuduyla var ettiği bir karaktere inanması, sevmesi, onunla ağlayıp gülmesinin kendisini çok mutlu ettiğini söyledi.

"Televizyon ekranında, “Çukur”un Karaca’sı olmak bir dönüm noktası oldu diyebilirim" diyen Yaşar, "Bir diğer dönüm noktası da profesyonel olarak ilk defa sahneye çıktığım, D22 ve Kumbaracı50’nin ortak yapımı olan “Hayvan Çiftliği” oyunuydu. Genel olarak, öğrendiğim en önemli şey, her rolün ayrı bir dünya olduğu ve her dünyada yeni bir şeyler keşfetmek gerektiği oldu. Şimdi geriye dönüp baktığımda, her deneyimin beni bugünkü halime getirdiğini ve her birinin benim için ne kadar değerli olduğunu görüyorum" dedi.

Donev'in renkleri defile ile görsel şölene dönüştü Donev'in renkleri defile ile görsel şölene dönüştü

Kendisine en çok ilham veren işler hakkında da konuşan Ece Yaşar, “Ölü Mevsim”, Doğuş Algün’ün ilk uzun metraj filmi ve benim de ilk bağımsız uzun metraj oyunculuk deneyimim oldu. Senaryosunu Selen Örcan ve Doğuş Algün yazdı. Büyük şehrin varoşlarında yaşayan iki kız kardeşin hayatına odaklanıyor film. Muhafazakâr ve gri bir hayatın içinde sıkışmış iki kadının hikayesini izleyeceğiz. Çalışmaktan çok keyif aldığım bir set geçirdim ve bunu laf olsun diye söylemiyorum. Demokratik, apaçık bir ilişki vardı herkesin arasında, böyle olunca da çok özgür hissettim kendimi. Harika oyuncularla çalıştım, onur duyuyorum bu filmde olmaktan. Festival macerası uzun, önü açık olsun!” diye konuştu.

Yeni projeleri hakkında da konuşan Yaşar, bir müzikalde, hem de Mor ve Ötesi şarkılarıyla bir “Hamlet” uyarlamasında oynayacağını belirterek, İki kısa metraj filmi de yine bu sene içinde izleyebileceğini söyledi.

Kaynak: igf