Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, ‘Kökleriyle Adana’ sloganıyla, Adana Valiliği ev sahipliğinde, Adana Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri, odalar ve sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla düzenlenen ‘8. Uluslararası Adana Lezzet Festivali’ kapsamında düzenlenen ‘Bölgesel Bir Gastronomi Destinasyonu Olabilmek İçin Yerel Yönetimlerin Rolü’ panelinde konuşmacı olarak yer aldı.MERSİN (İGFA) - Gazeteci, Yazar ve Akademisyen Dr. Fatoş Karahasan moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde ayrıca; Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel ve Osmaniye Belediye Başkanı İbrahim Çenet de konuşmacı olarak yer aldı.

Başkan Seçer: “Bölgesel gastronomi için iş birliği yapmalıyız”

Manisa Alaşehir susuzluktan kurtulacak Manisa Alaşehir susuzluktan kurtulacak

Adana Merkez Park’ta düzenlenen ve Adana Valisi Yavuz Selim Köşger’in de dinleyenler arasında yer aldığı panelde, Akdeniz hinterlandında bulunan kentlerin sadece gastronomi alanında değil, birçok alanda konuları bölgesel ele alması gerektiğini ifade eden Başkan Seçer, bunun bölgesel kalkınma için önemli olduğunu söyledi. Başkan Seçer, “Bölgesel bir ekonomik kalkınma ya da gastronomi destinasyonu oluşturacaksanız Mersin özelinde değil de bölgesel yapacaksınız ki daha cazip hale getireceksiniz. Destinasyonu zenginleştireceksiniz, tahkim edeceksiniz. Bölgesel gastronomi, bölgesel destinasyon oluşturmak istiyorsak belediyeler olarak iş birliği yapmalıyız. Bu konuda bir çalışma masası oluşturup bunun üzerinde kafa yormak ve artık bunu bir rutin haline getirmek gerekiyor” dedi.

“Mersin, gastronomi zenginliğini bir arada bulduğunuz bir şehir”

Mersin’in demografik ve coğrafi yapısı dolayısıyla mutfak kültürünün de çok çeşitli olduğuna değinen Seçer, “Mersin, merkez olarak genç bir kent ama Tarsus dediğiniz zaman 10 bin yılı konuşursunuz. Mersin coğrafi, tarihsel ve demografi olarak çok kozmopolit bir kent. Mersin’de Türkiye’nin her yerinden insan var. Mersin’de çok kültürlülük hakim” dedi ve gastronomi anlamında da Arap, Türkmen-Yörük, Girit, Akdeniz, Levanten, Kürt mutfağından çeşitlerin Mersin’de bulunduğunu söyledi. Seçer, “Mersin bütün kültürlerin damak ve gastronomi zenginliğini bir arada bulduğunuz bir şehir. Mersin’in bu değerini ve potansiyeli açığa çıkartma noktasında azmimiz, irademiz ve inancımız var” diye konuştu.

“Gastronomide tanınmak için enstrümanlar oluşturmak gerekiyor”

Seçer, gastronomi alanında ilerleyebilmek adına yerel yönetimlerin üzerine eğilebileceği bazı başlıklar olduğunu söyleyerek, “Markalaşmayı sağlayacaksınız, keşfedeceksiniz, lezzetleri öne çıkaracaksınız. Coğrafi işaret tescili alacaksınız. Bunların tanıtılmasını sağlamak için enstrümanlar oluşturacaksınız. Yerel üreticilere destek yapacaksınız” ifadelerine yer verdi. Seçer, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin kafelerinin de yerel lezzetleri hem daha güvenilir hem de sağlıklı bir şekilde vatandaşlara tanıtmak ve ulaştırmak için önemli bir noktada olduğunu söyledi.

Buna benzer çalışmaları sürdüreceklerini sözlerine ekleyen Başkan Seçer, “Değerli çalışmalar yapıyoruz. Çok daha iyi noktalara gelmek için uğraşıyoruz” diyerek, yöresel lezzetlerin yapımından tanıtımına ve turistin beğeneceği bir sunum aşamasına gelene kadar sürecin eğitimli insanlar tarafından yürütülmesi gerektiğini kaydetti.

“Biz festivalleri mutfağımızı, yöresel ürünlerimizi ve bölgesel değerlerimizi tanıtmak için yapıyoruz”

Gastronomi Evleri ve Konaklarının gastronomi anlamında önemli tanıtım görevi gördüğünü ifade eden Seçer, Tarsus’ta yapılan Gastronomi Merkezi’nin 1-2-3 Kasım’da yapılacak Tarsus Festivali ile açılacağını söyledi. Festivallerin tam da bu noktada devreye girdiğini kaydeden Başkan Seçer, “Biz bu festivalleri mutfağımızı, yöresel ürünlerimizi, bölgesel değerlerimizi tanıtmak için yapıyoruz. Bir değer, eğer kimsenin görmediği bir yerde duruyorsa o değer olmaktan çıkmaya başlıyor ama bunu bir potansiyel olarak görüp açığa çıkartıyorsanız değerine değer katıyorsunuz. Bunun için de bunu başarmanın yolları; tanıtım, yerel üreticilerinizi destekleme, bu tanıtımları festival yoluyla, medya ya da sosyal medya yoluyla duyurmak ve bölgesel iş birliklerini yoğunlaştırmak” dedi.

“Lokasyonlar bir araya geldiği zaman, daha farklı bir sinerji ortaya çıkar”

Bölgenin değerinin herkes tarafından bilindiğini, ancak önemli olanın bu değerin sevk ve idare edilmesi olduğunu belirten Seçer, bölgesel bir gastronomi destinasyonu oluşturulması fikrinin değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Seçer, “Bir belediye önder olur, diğer belediyeler ile bir ortaklaşma olur ve bu süreci götürürler. Örneğin Mersin bir sahil kenti. Daha cıvıl cıvıl algılanan, aslında olgusu da böyle, daha rengârenk bir kent, daha genç kenti çünkü. Üniversiteli öğrenci sayısı oldukça farklı. Doğal güzellikleri olan, gençlere de cazip gelebilecek bir kent olabilir. Bu anlamda Adana’nın bir farklı özelliği ortaya çıkar, bir başka kitleye hitap eder, Osmaniye, Kahramanmaraş ayrı bir şekilde. İşte bütün bu farklı kitlelere hitap eden bu lokasyonlar bir araya geldiği zaman, daha farklı bir sinerji ortaya çıkar. İşte bölgeselliğin bu anlamda çok büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum” dedi.

“Mersin’in çok yüksek bir potansiyele erişeceğini düşünüyorum”

Mersin ilerleyen yıllarda çok yüksek bir potansiyele erişeceğine inandığını aktaran Seçer, turist çekmenin en önemli ayaklarından birinin ulaşım olduğunu ve Mersin’in de deniz, kara, hava ve demiryolu ulaşımına mükemmel derecede müsait olduğuna dikkat çekti. Seçer, “Bütün bu koridorların kesiştiği bir noktada Mersin’i bu anlamda çok daha yüksek noktalara getirebilirsiniz” diye konuştu.

Mersin’de kentin ve kültürünün tanıtılması için geçmişte yapılan etkinlikleri yeterli görmeyerek yeni festivaller düzenlediklerinin altını çizen Seçer, “Örneğin 1-2-3 Kasım’daki Tarsus Festivali 10 bin yıllık tarihi bir mekanda gerçekleşiyor. Biz o festivalin ilkini yaptığımız 3 yıl önceki ziyaretçi sayısı ve deseni farklıydı, 2.’si farklı oldu, bu yıl çok daha farklı olacak. Ama gücü birleştirir ve bütün bunları planlı, programlı yaparsak daha efektif festivaller olur” dedi.

“İş birliği, zengin düşünceleri ortaya çıkarır”

Konunun tüm çerçeveleri ile değerlendirildiği zaman iş birliğinin zengin düşünceleri ortaya çıkaracağını ve bunların da hayata geçmesini sağlayacağını sözlerine ekleyen Seçer, “Bu projeleri daha az kaynakla, daha fazla ve daha güçlü gerçekleştirme imkanınız olacak. Her bölgenin kendine özgü çalışmaları var. Burada bunun reklamından, yaptığımız projelerin tanıtımından öte bütün bu emeklerin bir potada eritilip nasıl bir enerji, nasıl güzel bir sonuç ortaya çıkaracağı noktasında bugünden tezi yok, bugün buraya 4 belediye başkanı katıldık, istiyorlarsa diğer arkadaşlarımızla ilgili birimlerimiz hemen bir araya gelirler ve bu konuda startı verebiliriz” diyerek, bölgenin daha iyi tanıtılması için işbirliklerine açık olduklarını kaydetti.

Başkan Karalar: “Her kentte bir zenginlik var”

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, 8.’si düzenlenen Adana Lezzet Festivali’nde tüm Akdeniz illerinin olmasının önemli olduğunu söyledi. Akdeniz kentlerinin kendine özgü bir zenginliği olduğunu kaydeden Karalar, “Bu buluşma Sayın Valimizin Akdeniz havzasını birleştirmek, birlikte bir destinasyon yaratmak fikrinin bir sonucu. Biz daha önce üç il bir araya gelmiştik ama bütün Akdeniz’i bir araya getirmek bence çok daha ilginç bir fikir. Çünkü Akdeniz dediğiniz zaman; davranış biçimiyle, tabiatıyla, havasıyla, suyuyla çok benzer bir iklim. İnsanlar da çok benzer. Her kentte bir zenginlik var. Her kentin zenginliği birleşirse bu turizme çok ciddi katkı sunar. Siz eğer buraya gelmek isteyen turiste daha çok seçenek sunarsanız; Mersin, Kahramanmaraş, Osmaniye, Hatay, Gaziantep gibi daha cazip gelebilir. Bu girişim çok önemli” dedi.

Festivalde, Adana Valisi Yavuz Selim Köşger tarafından Başkan Seçer ve protokol üyelerine katılımlarından dolayı hediye takdimi yapıldı.

Kaynak: igf