Türkiye Cumhuriyeti 1923 Yılı’nda Mustafa Kemal Atatürk Önderliğinde kazanılan savaşlar sonrası kuruldu.
Ve aradan 100 yıl gibi bir zaman geçti. Türkiye 100.yıl seçiminiyapacak. Bu tarihi seçimde Cumhurbaşkanlığı için 4 aday yarışacak. Sırasıyla, Cumhur İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğul, Muharrem İnce, Millet İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan, Ata ittifakı adayı Sinan oğan.
Bu zaman içinde Ülkeyi yöneten çok sayıda lider oldu. Yönetenlerin yanı sıra fikriyat öncülü yapan ancak iktidar olamayan değerli unutulmaz liderlerde gördü.
Bu güne kadar adından söz ettirip, uzun süre iktidarda kalamayan 3 lider hep doğru ve dürüstlükleriyle anılır bir miras bırakmışlardır… Bu üç lider Merhum Bülent Ecevit, Merhum Alparslan Türkeş ve Merhum Necmettin Erbakan… Üçünün de bıraktığı fikriyatlarla anılır bir durumları var.
Tabi ki bu dönemde bu ülkeye hizmet etmiş, İsmet İnönü, Erdal İnönü, Süleyman Demirel, Turgut Özal Tansu Çiller gibi liderlerde var. Bu liderlerinde kendilerine göre yaptığı hizmetler var.
Ve son olarak gelinen nokta…
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir lider 20 yılı aşkın bir süre tak başına iktidar oluyor…
Kim bu lider diye sormaya gerek var mı?
Recep Tayyip Erdoğan…
Girdiği bütün seçimleri büyük çoğunlukla kazanmış bir lider…
Parti içinde yapılan ilçe başkanlığı, il başkanlığı seçimleriyle başlayan siyaset başarısı, ilk girdiği İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerinde ortaya çıktı.
27 Mart 1994 seçimlerinde Refah Partisi’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak aldıı yüzde 25.16 oyla, ANAP Adayı İlhan Kesici ve SHP adayı Ömer Zülfü Livaneli’nin önüne geçerek bir tarih yazdı. Çünkü o günlerde kimse Refah Partisi’nin birinci olacağını düşünmezdi.
Ya Anavatan yada SHP adayı kazanır diye bakardı.
Erdoğan seçimi kazandıktan sonra, Bugün İstanbul Büşükşehir Belediye Başkanı olan Ekrem İmamoğlu’na yapılan baskılar yapılmaya başlanmıştı.
6 Aralık 1997'de eşi Emine Erdoğan’ın memleketi Siirt'te düzenlenen bir açık hava toplantısı sırasında yaptığı konuşmada kullandığı ifadeler sebebiyle kendisi hakkında açılan dava sonunda belediye başkanlığı görevinden ayrılarak 26 Mart 1999'da cezaevine girdi ve 24 Temmuz 1999'daki tahliyesine kadar 4 ay 10 gün boyunca cezaevinde kaldı. Bu davada kendisine siyasi yasak getirildi. Karara göre, herhangi bir partiyle birlikte veya bağımsız olarak bir seçime katılamayacaktı.
Erdoğan, yasaklı olduğu dönemde 14 Ağustos 2001 tarihinde Adalet ve Kalkınma Partisi’ni kurdu. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kurucu başkanlığını üstlendi. Siyasi yasağı sebebiyle 3 Kasım 2002'deki genel seçimlerde milletvekili adayı olamadı. Seçimlerde aldığı %34,28'lik oy oranıyla birinci çıkan Adalet ve Kalkınma Partisi, Abdullah Gül'ün başbakanlığında 58. hükûmeti kurdu. Erdoğan'ın siyasi yasağının kaldırılması yönünde sunulan yasa değişikliği teklifin meclisten geçmesi sonrasında siyasi yasağı kalktı ve 9 Mart 2003'te Siirt'te yapılan ara seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi'nden milletvekili adayı oldu.
Oyların %84,8'ini alan parti, biri Erdoğan olmak üzere ilden üç milletvekili çıkardı.[19] Gül başbakanlığındaki hükûmetin istifa ettiği 11 Mart günü Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer hükûmeti kurma görevini Erdoğan'a verdi. Erdoğan'ın başbakanlığındaki 59. hükûmet 14 Mart'ta kuruldu. 58. hükûmeti kurdu. Erdoğan'ın siyasi yasağının kaldırılması yönünde sunulan yasa değişikliği teklifin meclisten geçmesi sonrasında siyasi yasağı kalktı ve 9 Mart 2003'te Siirt'te yapılan ara seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi'nden milletvekili adayı oldu. Oyların %84,8'ini alan parti, biri Erdoğan olmak üzere ilden üç milletvekili çıkardı.[19] Gül başbakanlığındaki hükûmetin istifa ettiği 11 Mart günü Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer hükûmeti kurma görevini Erdoğan'a verdi. Erdoğan'ın başbakanlığındaki 59. hükûmet 14 Mart 2003’te kuruldu.
Erdoğan; Başbakan olduktan sonra 22 Temmuz 200’de yapılan ilk genel seçimde partisinin oy oranını yüzde 46.58’e yükseltti.
2 Haziran 2011’de yapılan Genel Seçimde ise yüzde 49.83 oy alarak bir önceki seçime göre oy oranını 3.17 artırdı.
2007’de yapılan holk oylamasısırasında Cumhurbaşkanının halk oylamasıyla seçilmesine karar verilmişti. Bararın ardından ilk Cumhurbaşkanlığı seçimi ise 10 Ağustos 2014’te yapıldı. Bu seçimde aday olan Recep Tayyip Erdoğan, yüzde 51. 79’luk oy oranı ile Türkiye Cumhuriyeti’nin 12. Cumhurbaşkanı seçildi.
16 Nisan 2017'de gerçekleştirilen referandumda çıkan sonuç doğrultusunda anayasada yapılan değişiklikler arasında yer alan yürürlükteki parlamenter sistemin kaldırılarak yerine başkanlık sisteminin getirilmesi ve başbakanlık makamının ortadan kaldırılması sonrasında yapılan 24 Haziran 2018 cumhurbaşkanlığı seçiminde, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin cumhurbaşkanı adayı oldu. Seçimin ilk turunda aldığı %52,59 ile başkanlık sisteminin ilk Cumhurbaşkanı olarak seçildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı severiz sevmeyiz, geçmişe baktığımızda halkın oyunu almasını bilmiş, oy isterken halka vereceği mesajı iyi tespit etmiş… Ve 20 yıldır, belediye başkanlığı dönemini de sayarsak 29 yıldır, girdiği tüm seçimleri kazanmış bir Lider.
Şimdi Muhalefet Parlementer sistemi geri getirmekten bahsediyor. Bir vatandaş olarak düşünceye katılıyorum.
Yapılan anketlere baktığımızda, hepsinde AKP 1. Parti durumunda. Ana muhalefet CHP’nin oy oranı tüm anketler nezdinde ortalama olarak değerlendirdiğimizde yüzde 24’lerde…
AKP’nin ise yüzde 31’lerde olduğu gözüküyor. BU da gösteriyor ki Recep Tayyip Erdoğan’ın kendi tabanında hala ciddi bir desteği var.
Ve Türkiye 14 Mayıs 2023 tarihinde 100.yıl seçimini yapacak. Bu tarihi seçimde Cumhurbaşkanlığı için 4 aday yarışacak. Sırasıyla, Cumhur İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğul, Muharrem İnce, Millet İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan, Ata ittifakı adayı Sinan oğan.
Bugün yapılan anketlerin bazıları Kemal Kılıçdaroğlu'nu, bazıları ise Recep Tayyip Erdoğan'ı önde gösteriyor.
Kritek seçim öncesi siyaset sloganları, bir terör tahrikine dönüştü. Halka örnek olması gereken liderler, örnek değil köstek oluyor.
Özelilkle bu ülkeyi 20 yıldır tek başına yöneten Erdoğan'ın ve çevresindekilerin ağzından çıkan sözler çok ürkütücü. Bir Yönetici , terörist dediği biriyle ilgili işlem yapmak durumundadır. Bugün teröristler sokakta dolayıyor, TBMM'de at oynatıyorsa, bunun sorumlusu iktidardır.
Neden yasal olarak gereği yapılmıyor?
Ülkenin geldiği noktaya bakarsak, o kadar soru işaretleri var ki…
Siyaset olarak tek adam rejimine kesinlikle HAYIR…
Peki bu seçimde nasıl bir sonuç çıkar…
Erdoğan kaybedecek gibi olursa bu seçimden sonuç çıkmaz…
Kavga çıkar…
Bu da ülkeye büyük zarar verir… Onun için gaza gelmeyelim. Sokak tahriklerine dikkat edelim…
Benden söylemişi ve hatırlatması…
Sandık başına gidip oyumuzu kullanalım...
Ne olacaksa Ülkemiz ve Milletimizin hayrına olsun…
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE…