Eyüpsultan Belediyesi’nin Eyüpsultanlıları sanat ve sohbetle buluşturduğu mekânı, Sertarikzade Kültür Sanat Merkezi’nde Osmanlı’nın köklü geleneği “Helva Sohbetleri” yeniden hayat buluyor.
Geçmişi yüzyıllara dayanan ve uzun kış gecelerinin vazgeçilmez bir etkinliği olan “Helva Sohbetleri” Eyüpsultan Belediyesi Sertarikzade Kültür Sanat Merkezi’nde başladı.
Prof. Dr. Mim Kemal Öke’nin sunduğu programın ilk konukları ise Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken ve ses sanatçısı, Neyzen Ender Doğan oldu.
“HELVA SOHBETLERİ BİZİM ÖZEL BİR GELENEĞİMİZ"
Pandemi nedeniyle Eyüpsultan Belediyesi sosyal medya hesapları üzerinden canlı yayınlanan programda, Helva Sohbetlerinin geçmişi yüzyıllara dayanan ve uzun kış gecelerinin köklü bir geleneği olduğunu ifade eden Başkan Deniz Köken, bu geleneğin Eyüpsultan’da yeniden hayat bulduğunu belirterek şunları söyledi:
“Tarih gelmişten geçmişe bir köprü kurmak içindir. Ama maalesef ya yakınmak için ya da aşırı derecede övülmek için kullanılan bir malzeme haline getirilmiştir. Öyle değildir aslında. Bizim çok güzel bir geçmişimiz ve tarihimiz var. Onu gelecek nesillere taşımak adına bizde üzerimize düşen görevi, gücümüz yettiğince yerine getirmeye çalışıyoruz. Biz ramazanda tekne orucu tutturduk çocuklara. Tekne Orucu, çocuklara oruç tutmayı alıştırma konusunda geçmişin önemli bir geleneğidir. Helva sohbetleri de bizim özel bir geleneğimiz. Bu geleneği inşallah hep birlikte yaşatacağız. İnsanlar sohbet etmeyi unuttular. Sosyal medya üzerinden kelimeler kısaldı. Bir süre sonra herhalde işaret dili ile konuşmaya başlayacaklar. Bu anlamda Helva Sohbetleri inşallah güzel bir başlangıç olur”
ÖKE: HELVA SOHBETİ AHLAKİ AÇIDAN YETİŞMENİZ İÇİN EN ÖNEMLİ YİYECEKLERDEN BİRİDİR
Eyüpsultan’daki bir ruhu ve kültürü yaşatmak için Helva Sohbetleri’ni başlatan Başkan Deniz Köken’e teşekkür eden Mim Kemal Öke, Helva Sohbetleri ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Hz. Mevlanamız marifet helvasından bahseder. Yani bir derviş böyle bir meşkhaneye geldiği vakit önce ona keşkül yedirirler. Çok kendi içerisinde basit, asil bir yiyecektir, gıdadır keşkül. Hatta keşkülü fukara dedikleri de odur. Yani fakirliğe, fakra alıştırırlar onu. Boynunda taşıdığı küçücük heybesine de keşkül derler. Onun içerisinde de kendisine lazım olan bazı malzemeleri orada tutar. Sonra makamları biraz almaya başladıktan sonra, çok farklılıkları bir arada bulunduracak, yani cem içinde farkı fark içinde cemi idrak edecek duruma geldiği vakit aşure yedirirler. Aşure yedirdikleri vakit bedeller azeratı mertebesine doğru bir oruç yapabilsin diye..Hayranlık aşka ve muhabbete sohbetle dönüşür, sohbet neticesinde belli bir kıvama gelmiş ise yani o fırında hamdım piştim olduk demişse evladım artık sen helva pişirebilirsin derler. Helva sohbeti aslında sizin ahlaki açıdan yetişmeniz için en önemli yiyeceklerden biridir”
Son derece sıcak ve samimi bir ortamda gerçekleşen programda Neyzen Ender Doğan, ekibiyle birlikte tasavvuf musikisinin birbirinden güzel eserlerini de icra etti.